bugün
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok10
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- en dindar özelliğiniz31
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
entry'ler (98)
Kediler Nasıl Ölür ?
Her şey bir akşam geç saatte eve gelip kapıyı açtığınızda başlar.
Daha doğrusu kapıyı açmadan.
O akşam belki de ilk defa o tanıdık miyavlamayı işitmezsiniz. Anahtarı çevirirken, içerdeki sessizlik içinize hüzünlü bir tenhalığı bırakıp geçer.
Sanki bir çizik atar. içinize bir kuşku, ne bileyim anlamını çok sonraları çıkaracağınız bir korku bırakır.
Yanılmamışsınızdır. Kapıyı açtığınızda, o kapkara tüyleri, tüylerin içinden bakan o tanıdık cıvıltılı gözleri göremezsiniz.
Anahtar elinizdeyken, -Kedi- diye seslenirsiniz.
On beş yıl boyunca her -Kedi- deyişinizde koşarak size gelen, cıvıltılı miyavlamalar çıkaran, kuyruğunu hiç bitmeyen mutluluk ritimleriyle sallayan o aile ferdinden yine ses gelmez.
Bir daha, bir daha seslenirsiniz. Zaman zaman yaptığı kaprislerden biri diye düşünürsünüz.
Hayır… Bir tuhaflık vardır. Daha doğrusu sessizliğin dili, size iyi gitmeyen bir şeylerin kötü haberini vermeye başlar.
Kediniz artık hastadır. Hem de yaşlı bir hasta.
Geceleri tuhaf ve acılı miyavlamalarla uyanırsınız. Arkasından kusmalar gelir. En sevdiği yiyecekleri önüne koyarsınız. Başını okşayarak yemesine yardımcı olmak istersiniz.
Nafile…
Ve sessiz günler başlar. Miyavlamayan kedinin suskun bekleyiş günleri.
Geceler zorlaşır.
işte öyle günlerden birinde kedinizin dolapların altına, karanlık kuytulara, evin dışına kaçmaya çalıştığını fark edersiniz.
Kondurmak istemeseniz de, kediniz artık ölüme hazırlanmaktadır. Aranızda son mücadele başlar.
O kuytulara kaçmak ister, siz ise onu daha çok yatağınıza almaya çalışırsınız…
Ve artık ona serum verdiğiniz bir günün akşamında, o çaresiz gözlerdeki ışık iyice sönmeye başlar.
Onu o gece yanınıza yatağa alırsınız.
-Kedi- diye seslendiğinizde, zorla başını kaldırıp size bakar. iyice küçülmüş yüzünde yine de o tanıdık ifadeyi yakalarsınız.
Sabaha karşı uyandığınızda, onu yataktan atlamaya çalışırken bulursunuz. Daha doğrusu düşmeye…
Kucağınıza alıp aşağıya indirir, büyük bir ihtimamla her zamanki yerine yatırırsınız.
Ardından derin bir uykuya dalar. ‘‘Kedi’’ diye seslenirsiniz. Kafası kalkmaz. Sadece kuyruğunu çok hafifçe sallayıp içgüdüsel bir cevap verir.
-Miyav- sesini işitemezsiniz. Çünkü bütün gücünü, son andaki -elveda miyavlamasına- ayırmıştır.
Kucağınıza alırsınız. Hafif dokunuşlarla başını okşarsınız, okşarsınız. Tıpkı 15 yıldır yaptığınız gibi zamanı durdurmaya çalışırsınız.
Nefes alıp verişleri hafiflemeye başlar.
Sonunda çok derinden, uzaklardan gelen üç küçük miyavlama işitirsiniz.
işte o elveda miyavlamasıdır!
Vakur ve sessiz veda miyavlamaları ile sizi bırakıp giderler
Her şey bir akşam geç saatte eve gelip kapıyı açtığınızda başlar.
Daha doğrusu kapıyı açmadan.
O akşam belki de ilk defa o tanıdık miyavlamayı işitmezsiniz. Anahtarı çevirirken, içerdeki sessizlik içinize hüzünlü bir tenhalığı bırakıp geçer.
Sanki bir çizik atar. içinize bir kuşku, ne bileyim anlamını çok sonraları çıkaracağınız bir korku bırakır.
Yanılmamışsınızdır. Kapıyı açtığınızda, o kapkara tüyleri, tüylerin içinden bakan o tanıdık cıvıltılı gözleri göremezsiniz.
Anahtar elinizdeyken, -Kedi- diye seslenirsiniz.
On beş yıl boyunca her -Kedi- deyişinizde koşarak size gelen, cıvıltılı miyavlamalar çıkaran, kuyruğunu hiç bitmeyen mutluluk ritimleriyle sallayan o aile ferdinden yine ses gelmez.
Bir daha, bir daha seslenirsiniz. Zaman zaman yaptığı kaprislerden biri diye düşünürsünüz.
Hayır… Bir tuhaflık vardır. Daha doğrusu sessizliğin dili, size iyi gitmeyen bir şeylerin kötü haberini vermeye başlar.
Kediniz artık hastadır. Hem de yaşlı bir hasta.
Geceleri tuhaf ve acılı miyavlamalarla uyanırsınız. Arkasından kusmalar gelir. En sevdiği yiyecekleri önüne koyarsınız. Başını okşayarak yemesine yardımcı olmak istersiniz.
Nafile…
Ve sessiz günler başlar. Miyavlamayan kedinin suskun bekleyiş günleri.
Geceler zorlaşır.
işte öyle günlerden birinde kedinizin dolapların altına, karanlık kuytulara, evin dışına kaçmaya çalıştığını fark edersiniz.
Kondurmak istemeseniz de, kediniz artık ölüme hazırlanmaktadır. Aranızda son mücadele başlar.
O kuytulara kaçmak ister, siz ise onu daha çok yatağınıza almaya çalışırsınız…
Ve artık ona serum verdiğiniz bir günün akşamında, o çaresiz gözlerdeki ışık iyice sönmeye başlar.
Onu o gece yanınıza yatağa alırsınız.
-Kedi- diye seslendiğinizde, zorla başını kaldırıp size bakar. iyice küçülmüş yüzünde yine de o tanıdık ifadeyi yakalarsınız.
Sabaha karşı uyandığınızda, onu yataktan atlamaya çalışırken bulursunuz. Daha doğrusu düşmeye…
Kucağınıza alıp aşağıya indirir, büyük bir ihtimamla her zamanki yerine yatırırsınız.
Ardından derin bir uykuya dalar. ‘‘Kedi’’ diye seslenirsiniz. Kafası kalkmaz. Sadece kuyruğunu çok hafifçe sallayıp içgüdüsel bir cevap verir.
-Miyav- sesini işitemezsiniz. Çünkü bütün gücünü, son andaki -elveda miyavlamasına- ayırmıştır.
Kucağınıza alırsınız. Hafif dokunuşlarla başını okşarsınız, okşarsınız. Tıpkı 15 yıldır yaptığınız gibi zamanı durdurmaya çalışırsınız.
Nefes alıp verişleri hafiflemeye başlar.
Sonunda çok derinden, uzaklardan gelen üç küçük miyavlama işitirsiniz.
işte o elveda miyavlamasıdır!
Vakur ve sessiz veda miyavlamaları ile sizi bırakıp giderler
sol frame'de görünce allahuekber! diye bağırdığım queen şarkısıdır. Senfoni rock - hard rock - alternative rock - heavy metal tarzlarını barındırır. Solosu can alıcıdır.
mesaj çok güzel gelsene.
main riff'in twin kick'lerini in waves'e benzettiğim şarkı. brutalden uzak olsa da gayet sağlam bir parçadır.
Matt heafy'nin vibrato tekniği ve clean vokali öne çıkmıştır. Klibinin görüntü kalitesi iyi olsa konu pek sağlam olmamıştır. Ha bir de setlistlerini paylaşmışlar.
starbucks'larda bok mu var deyip evde kendi soğuk kahvesini yapmak isteyen bünyenin karşılaştığı sorun.
eldeki malzemeler
1 paket bitter çikolata
süt
nescafe gold/3'ü birarada sade/3'ü bir arada lattedir.
şu gariban yazarı yazın köpeköldüren sıcaklarından korumak isteyen, buzlu kahve tarifini bilen bir hayırseverin aydınlatmasını isterim.
eldeki malzemeler
1 paket bitter çikolata
süt
nescafe gold/3'ü birarada sade/3'ü bir arada lattedir.
şu gariban yazarı yazın köpeköldüren sıcaklarından korumak isteyen, buzlu kahve tarifini bilen bir hayırseverin aydınlatmasını isterim.
(bkz: nick kardeşliği) hiçbir fikrim yok kardeşim.
kill the king
the king is dead long live the king.
megadeth - kill the king
the king is dead long live the king.
megadeth - kill the king
oğlancı sandığı axl rose'la kavga etmesine sebep olmuştur.
livays olarak okunur.
yaran olaydır.
şivanperver.
berkay, poyraz, göktuğ.
aşağıdaki gibidir.
511 ms: 1 1.90
512 ms: 2 1.20
516 ms: 1 alt 3.63
503 ms: 0 3.00 (bu maçtan yatacak)
9.73 oran
511 ms: 1 1.90
512 ms: 2 1.20
516 ms: 1 alt 3.63
503 ms: 0 3.00 (bu maçtan yatacak)
9.73 oran
orospu çocukluğudur.
Kafkas. Ahıska Türk'üyüm.
Isınan hava yükselir götü kalkar dünyaya zararlıdır.
http://www.twitter.com/metaliseviyorum
Günlerdir tweetlerini keyifle okumama rağmen troll olup olmadığını henüz çözemedim. müziği kullanarak popüler olmaya çalışan insan çok ancak bu onlardan mı bilinmez. Twitler bu şekilde giderse memet ali gibi patlar bu hesap. troll değilse gerçekten vay haline. evet hepimiz bu aşamaya gelirken poserlıktan geçtik ancak bu kadar ağır da yaşamadık..
not: reklam amaçlı değildir facebook'ta 18 bin beğenili "mayıstaki nirvana konseri" sayfası paylaştığı için dikkatimi çekti..
http://m.imgur.com/5e5havc bir twiti
arkadaşlar tahminimce trollemeye çalışmış ancak bunları beyinsiz bir pale kızımızın yazma ihtimali de yüksek.
Günlerdir tweetlerini keyifle okumama rağmen troll olup olmadığını henüz çözemedim. müziği kullanarak popüler olmaya çalışan insan çok ancak bu onlardan mı bilinmez. Twitler bu şekilde giderse memet ali gibi patlar bu hesap. troll değilse gerçekten vay haline. evet hepimiz bu aşamaya gelirken poserlıktan geçtik ancak bu kadar ağır da yaşamadık..
not: reklam amaçlı değildir facebook'ta 18 bin beğenili "mayıstaki nirvana konseri" sayfası paylaştığı için dikkatimi çekti..
http://m.imgur.com/5e5havc bir twiti
arkadaşlar tahminimce trollemeye çalışmış ancak bunları beyinsiz bir pale kızımızın yazma ihtimali de yüksek.
hadi ya pek zor olmamalı.
Barça'da kendini ülkücü olarak tanıtması ve çinli diye takım arkadaşlarını toplayıp neymar'ı dövmesi sonucu gülmekten öleceğim durum.